Uluslararası Hukuki Danışmanlık

ULUSLARARASI HUKUKİ DANIŞMANLIK

Uluslararası hukuk alanında özellikle ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin işlemleri, Türkiye’de bulunan yabancı ülke vatandaşlarının karşılaştıkları meseleler, Türk işletmelerinin yabancı firmalar ile ya da diğer ülkelerdeki yatırımlarına ilişkin ticari ilişkileri, Türk vatandaşlarının başka ülkelerde yaşadıkları sorunlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Adalet Divanı mekanizmalarının kullanılması, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) nezdinde yapılan işlemler, fikri ve sınai hakların Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ya da Avrupa Patent Enstitüsü (EPO) nezdinde korunması, Uluslararası Ticaret Odası (ICC), Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi (LICA), Amerikan Tahkim Birliği (AAA) ve benzeri uluslararası tahkim örgütleri kurallarına bağlı ya da yabancı hukuk uygulaması gerektiren uyuşmazlıkların çözümü, uluslararası gemi ve uçak sicilleri nezdinde işlemler ve benzeri diğer konularda çeşitli hizmetler sunmaktayız.

 

Yukarıda sayılan hizmetlerimizin yanı sıra büromuz, ülkeler arası ticaret için uluslararası standartlara uyum amacıyla mevzuat incelemesi ve yabancılık unsuru içeren işlemlerde çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının yorumlanması konularında da hizmet sunmaktadır.

 

Bu kapsamda verilen hizmetler şu şekilde sıralanabilmektedir:
  • Uluslararası alacakların takibi
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılması ve takibi
  • Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi
  • Uluslararası uyuşmazlıkların çözümü
  • Uluslararası tahkim
  • Uluslararası arabuluculuk
  • Yabancı şirketlere teşvik ve yatırım konularında danışmanlık hizmeti
  • İthalat ve ihracat konularında hukuki destek
  • Haksız rekabetin önlenmesi
 
ULUSLARARASI İCRA TAKİBİ VE TAHSİLİ

Uluslararası icra takibi ve tahsili için yetkili mahkemede uluslararası icra takibi başlatmak gerekmektedir. Yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin bilinmesi gerekenler ise şu şekilde sıralanabilmektedir:
 
  • Tacirlerin HMK m. 17 gereğince yetki sözleşmesi yapması mümkündür. Geçerlilik şartlarını sağlayan bir yetki sözleşmesi bulunması halinde yetkili mahkeme bu sözleşme doğrultusunda belirlenecektir.
  • Yetki sözleşmesi bulunmaması durumunda MÖHK 24/4 uygulamaya konulacak ve bu doğrultuda yetkili mahkeme belirlemesi yapılacaktır.
 
Son olarak MÖHK m.40 gereğince de yetki belirlemesi yapılabilecektir. İlgili maddede iç hukukun yetki kurallarının uygulanabileceğini düzenlemektedir. Bu doğrultuda HMK m.6 gereği, davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkeme olarak kabul edilebilecektir.
 
 
Uluslararası icra takibinde genel olarak yetkili mahkemenin yabancı bir mahkeme olacağını söylemek mümkündür. Bu durum ise icra takibinin yabancı ülkede süreceği ve o ülkenin kanunlarının uygulanacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle mağduriyet yaşamamak için uzman bir uluslararası hukuk avukatı ile çalışmak önemlidir.
 
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Kimler Başvuru Yapabilir?

AİHM’e başvuru yapabilecek kişiler noktasında bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Buna göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapabilecek kişiler şu şekilde sıralanabilmektedir:
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde korunan bir hakkın başka bir devlet tarafından ihlal edildiğini düşünen devletler
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde korunan bir hakkının ihlal edildiğini düşünen bireyler
  • Tüzel kişiler
  • Çocukları adına ebeveynler
  • Hükümet dışı örgütler
  • Kişi grupları
  • Bireysel başvuru hakkı sahibinin başvuru sürecinde vefat etmesi durumunda mirasçılık belgesine sahip mirasçılar
 
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapılır?

AİHM’e başvuru yapma sürecine ilişkin bilinmesi gereken en temel nokta, iç hukuk yollarının tüketilmiş olması zorunluluğudur. Buna göre gerçek ve tüzel kişilerin hak ihlali konusunda ilk olarak iç hukuk yollarını tüketmesi gerekmektedir. İç hukuk yollarından sonuç alınamamış olması halinde AİHM’e başvuru yapılabilmektedir. Bunun yanında etkili bir iç hukuk yolu olmadığı düşüncesiyle de doğrudan başvuru yapma imkanı bulunmaktadır. AİHM’e başvuru sürecine ilişkin bilinmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilmektedir:
  • İç hukukta başvuru yapılabilecek birden çok yol bulunuyorsa, bu durumda AİHM’e başvuru yapmak için iç hukuk yollarından yalnızca birinin tüketilmesi yeterli olacaktır.
  • Başvuru süresi iç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren 6 aydır. 01.02.2022 tarihinden itibaren bu süre 4 ay olacaktır.
  • Doğrudan yapılacak başvurularda hak ihlalinin ortaya çıkmasından itibaren 6 ay içerisinde başvuru yapılması gerekmektedir. 01.02.2022 tarihinden itibaren bu süre 4 ay olacaktır.
  • İlk başvuruda ülkenizin resmi dilini kullanmanız mümkündür.
 
 
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Nedir?

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararlarının ülkede kesin hüküm olarak kabul edilmesi ve icra kabiliyetine sahip olması olarak açıklanabilmektedir. Yani yabancı mahkemede verilen bir kararın Türkiye’de de hüküm ifade etmesi ve uygulanabilmesi için yapılan bir işlem olduğu söylenebilmektedir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir.
 
Sürece ilişkin ön koşullar şu şekilde sıralanabilmektedir:
  • Yabancı mahkemede verilen bir karar olması gerekmektedir.
  • Mahkeme kararının bir ceza davasına değil, hukuk davasına ilişkin olması gerekmektedir.
  • Yabancı mahkeme kararının yabancı ülkede kesinleşmiş olması yani tüketilecek bir olağan kanun yolu kalmamış olması gerekmektedir.
Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin ön koşulların sağlanmış olması halinde asli koşullar gündeme gelecektir. Alanında uzman bir uluslararası hukuk avukatı ile çalışmanız halinde, avukatınızın koşulların varlığını araştıracak ve süreci yönetecektir.